Oyun daha yeni başlıyor!

Bir büyük sınavı daha atlattı adaylar,

Hayatın kendisinin bir sınav olduğunun ise kimi farkında kimi değil.

Milyonlarca insan her biri belli bir hedefe göre seçme yapan sınavlara girip ömrünü kum saatinden akıp giden taneler gibi tüketiyor. Pek azı durup hayata hazırlanmanın, sınava hazırlanmaktan mühim olabileceğini düşünme şansına sahip.

Sınavlar iyi geçebileceği gibi kötü de geçebilir. Beklenen kadar beklenmeyen başarısızlıklar da yaşanabilir. Her sınav hayatın kendisi gibi sürprizlerle doludur.

Yine de odaklanması gereken sınavlar değil hayattır.

Hayatı bir bilgisayar oyunu gibi düşünmek yeni neslin daha hoşuna gidecek bir yöntemdir sanırım.

Eğitimin ya da öğrenmenin her aşamasını oyunda atlanan bir level olarak düşünmek benim için de durumu biraz daha eğlenceli hale getiriyor açıkçası.

İlköğretimden ortaöğretime üniversiteden lisans sonrası eğitime kademelerin tümü bu oyunu kazanmak için geçilmesi gereken levellar.

Tabii oyun içerisinde kısa yollar ve masum hilelerde mevcut.

Şimdi, tam da şimdi, herkes üniversite sınavına odaklanmış ve YGS – LYS falları açarken oyunun bir iki levelına takılmamak gerektiğini hatırlatmak istedim.

Sonuçta oyunu hızlı olan değil tüm levelları tamamlayan kazanacak.

Ayrıca her oyun gerçek dünyanın basit birer gölgesi. Oyun biter ve ekran kararır. Siz de hayata kaldığınız yerden devam edersiniz.

Esas olan mutluluk ve huzurdur. Kimi zaman başarı, kimi zaman sadelik ve sükût getirir huzuru.

Eğitim, kariyer ya da bir benzeri bunu gerçekleştirmek için kullanılacak araçlardır. Diplomaları alet çantanızdaki araç gereçten daha üstün görmemek gerekir.

Gerçek hedef iyi bir insan olmaktır. Eğer hedef belirleyecekseniz kendinize iyi bir insan olmayı hedef seçin.

İyiler sadece Türk Sineması ya da masallarda kazanmaz. Gerçek hayatında iyi insanlara ihtiyacı var.

Kalben iyi olan yaptığında da iyi olur.