Türkiye'yi 2012 Londra Yaz Olimpiyatları'nda yelken sporuyla temsil edecek olan rüzgarın kızı Nazlı Çağla Dönertaş için geri sayım başladı.
Yelken sporunda ülkemizde ilk kez bu başarıyı yakalayan kadın yelkenci olarak adını tarih sayfalarına yazdıran Nazlı Çağla Dönertaş aynı zamanda bir mimarlık öğrencisi. Peki Kim bu rüzgarın kızı?
Marmaris'de yelkenden önce birçok sporu denemiş olmasına rağmen yelkenle ilk tanıştığında ona sıkı sıkıya sarılıp rüzgarın kendisine kazandırdığı özgürlük hissinden vazgeçmeyen Nazlı Çağla 1991 yılında İstanbul'da dünyaya geldi.
2004 yılında Marmaris Yelken Kulübünde yelkene attığı ilk adımla hayatında yepyeni bir dönem başlayacağından kimsenin haberi yoktu.
Nazlı Çağla hırslı mücadeleci başarılı çalışmalarının meyvelerini sahip olduğu yetenekleri sayesinde kısa zaman içinde topladı ve 2007 yılında Fenerbahçe Yelken Kulübüne transfer oldu. Tabi sonrasında Türkiye'de ve Avrupa'da düzenlenen birçok organizasyon ve yarışmalarda şampiyonluklar sırasıyla geldi.
Kazandığı yarışlar sonrası aldığı kupa ve ödüller onun mütevaziliğini bozmadı. Aksine hala başarıları konuşulduğunda ağırbaşlılığıyla dikkat çekiyor.
Rüzgarın kızının başarılarının devam etmesi için ailesinin desteğini alması çok önemliydi.
Ailesi ile yelken sporu arasında bağ oluşturması ve anne babasının rüzgarın kızına sonsuz destekleri başarılarında motivasyon oluşturdu ve bu uğurda ailesi onunla ülke ülke dolaşarak sürekli Nazlı'nın takipçisi oldu.
Dünyada 7 kıta üzerinde çok sayıda ülke'de yarışmalara katılan Nazlı Çağla bu sayede ülkeleri, dünya insanlarını ve kültürleri de tanıdı. Gezdiği yerlerde küçüklüğünden beri hayalini kurduğu mimarlık eğitimine katkı sağlayacak birçok yapıyı inceleme fırsatı yakaladı. Hayalini kurduğu mimarlık eğitimini almak için Türkiye'de spor başarılarıyla adını sıkça duyuran Okan Üniversitesi'ni tercih ederek gerçekleştirdi.
Hem üniversite eğitimini hem de profesyonel spor hayatını sürdüren Nazlı Çağla Dönertaş aday öğrenciler için çok güzel örneklerden birisi.
Spor, kültür sanat, sosyal girişimler ve benzer faaliyetler gençlerimizi geleceğe hazırlamak noktasında çok önemli katkılar sağlıyor. Onlara keşfedecekleri yeni bir dünya sunuyor.
Başarılar ve yapılan tüm bu çalışmalar onları ayakları daha sağlam yere basan bireyler haline getiriyor.
2004 yılında başladığı yelken macerasının bu sporda kendisi profesyonel sporcu haline dönüştüreceğini ve aradan geçen yıllar sonra yakaladığı başarılarla 2012 Londra Yaz Olimpiyatları'nda dalında ilk kez yarışacak Türk sporcu ünvanı kazandıracağını kim tahmin edebilirdi ki?
Evet biz tahmin edemezdik ama Nazlı Çağla tüm yarışları sonrasın hep olimpiyatlarda yarıştığını hayal ediyordu. Hayallerinin peşinden gitti ve başardı.
Haydi rüzgarın kızı, yelkenin rüzgarsız kalmasın.