Yükseköğretimde cazibe merkezi olmaya aday Türkiye...

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ve TOBB Yükseköğretim Meclisi ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan'ın davetiyle Türkiye'nin önde gelen vakıf üniversitlerinin başkanları, rektörleri, YÖK temsilcileri ile birlikte eğitim sektörünün kanaat önderleri Bolu Gazelle Resort Otel'de buluştular.

Vakıf Üniversitelerinin Geleceği'ni konuşacak ve yol haritasını çıkaracaklardı ama  arama konferansı çalışmalarında sadece vakıf üniversitelerini değerlendirmenin doğru olmayacağına karar vererek Türkiye'de üniversitelerin geleceği konusunda fikir üretip tespitlerde bulundular.

Ortak akıl ile  geliştirilen düşüncelerle yapılan tespitler ve gelecek öngürüleri ışığında  2023 ana hedefleri belirlendi. 2023 hedefleri arasında, dünyanın ilk 500 üniversitesi arasında 2’si vakıf üniversitesi olmak üzere 10 Türk üniversitesinin yer alması, İnsani Kalkınmışlık İndeksi’nde ilk 20’ye girmek, en az 40 ülkeden 100 bin yabancı öğrenci çekmek gibi maddeler yer aldı.

Yükseköğretim sisteminin vizyonu belirlendi.  "Türkiye’yi dünya ile entegre olmuş, uluslararası yükseköğretimin cazibe merkezi yapmak için, yarışmacı, yenilikçi ve özerk bir sistem oluşturmak."  

Bu bağlamda da Vakıf Üniversitelerinin Vizyonu da bu sistemin itici gücü olmak olarak bütünleştirilmiş yöngürüde kayıt altına alındı.

Bolu Gazelle Resort Otel'de Bolu'nun o harika doğa atmosferine aldırış etmeden motivasyonu çalışma gruplarında kaybetmeden sürdüren tüm katılımcılara teşekkür etmek gerek kesinlikle. 

İşte Türkiye'de üniversitelerin geleceğinin bütün yönleriyle ele alındığı 3 gün süren  bu çalışmalarda katılımcı demokratik fikirlerin çarpıştığı aramalarda tüm olasılıklar, radikal öneriler, gelecek öngürüleri ile birlikte mevcut durum da değerlendirilerek ön çalışma tamamlandı.

Gelecek günlerde beklenen değişikliklere ve düzenlemelere katkı sağlayacak bu ön çalışmalar ışığında çalışma gruplarının oluşturdukları raporlar birleştirilerek son gün katılımıyla YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya'ya sunuldu. 

TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun konuşmasında  Montaigne'nin 'Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez ' sözünü hatırlatması bu alanda hedeflerin bu arama konferanslarında belirlendiğini özetliyor ve bu amaç için çok çalışılması gerektiğinin de altını çiziyordu. Böylelikle aslında sadece yükseköğretim için değil Türkiye'nin 2023 hedefleri için çalışılacak ve Türkiye ekonomisine de büyük katkılar sağlanacak Bu bağlamda Bekir Okan'ın tüm konuşmalarında söylediği bir gerçek de Vakıf Üniversitelerinin verdikleri burslarla ekonomiye ciddi katkı sağladığının da göstergesi.

Yabancı öğrencinin Türkiye'ye getirilmesi, hareketliliğin sağlanması uluslararası arenada öğrencilerini geleceğe hazırlayacak üniversitelerimizin akredite uyumlu plan ve programlarla eğitim öğretim sürdürmesi, Araştırma geliştirme faaliyetleri ile patent sonrası ticarileşecek ürünler sağlanması yönündeki çalışmaları dünya markası olabilmesi için çok önemli.

Uluslararası bir marka olarak eğitimde cazibe merkezi haline gelme hedefi olan Türkiye için tüm bu çalışmalar umarım yeniliklere katkı sağlayacak altyapılara da açılımlar sağlar.

Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşması için üniversitelerimize de büyük görevler düşüyor.

Üretimde verimliliğin artması eğitimle mümkün. Bu nedenle yükseköğretimde kalite ve standartların da artırılması çok önemli.

YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya,'da konuşmasında bu noktaya dikkati çekti.  “Posta memurunuz da nitelikli olmalı. Yükseköğretimden geçmeli. Bilimsel araştırmalar yapan bilim adamlarının sayısı artmalı. Doktora mezun sayımızı en az 2 katına çıkarmalıyız 10 yıl içinde. 4000-4500 civarında olan bu sayıyı 10 bine çıkarmalıyız. Türkiye, bölgesinde büyük bir cazibe merkezi haline dönüşmeli. diye belirtti.

Bununla birlikte TOBB Yükseköğretim Meclisi ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Bekir Okan'da "Kaliteli eğitim için İngilizce sorununun çözülmesi gerektiğini belirten Bekir Okan sözlerini şöyle sürdürdü: “Anaokulundan başlayarak bunu çözmemiz gerekiyor. Nasıl bu sorunu çözebiliriz, gündeme almalı ve proje olarak çalışmalıyız. Vakıf üniversiteleri olarak yeni bölümler açarken piyasa ve ülke durumunu düşünerek karar veriyor, ancak kontenjan konusunda problemler yaşıyoruz. Rekabetçi olacaksak vakıf ve devlet üniversitesi ayrımını ortadan kaldırmalıyız. Yurtdışına devlet bursuyla gidip dönen akademisyenlerin vakıf üniversitelerinde çalışmasına olanak sağlanmalı." diye belirterek eğitimde kalitenin yükseltilmesi gerektiğine ve desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

TOBB Yükseköğretim Meclisi tarafından gerçekleştirilen bu arama konferansının çok yararlı geçtiğini söyleyebiliriz. Tarih gerçekleri nasıl olsa yazacak. Yol haritasının sonuçlarını gelecek günler gösterecek.  

Yükseköğretimde cazibe merkezi olmaya aday Türkiye. Şimdiden yolun açık olsun.