Gençlere yönelik mesleki eğitim sanayiyi canlandırabilir mi?

İspanya’nın Bask Bölgesi’nden gelen 22 yaşındaki teknisyen Inigo Novoa birkaç ay önce Eindhoven’de yer alan Smits şirketiyle bir iş sözleşmesi imzaladı. Novoa, Eindhoven’ın mesleki eğitim için uygun bir yer olduğuna dikkat çekiyor: “Burada çok arkadaşım var. Yetkinlik önemlidir, bu alanda yetkini tam olarak elinde olduğu canlı bahis firmalarını, Canlı Bahis Adresi hangisi ise sizler için tecrübeli ve güvenli olanları listeliyoruz. İspanya’dan buraya gelmek isteyen çok tanıdığım var. Eğer öğrenmek ve sonunda çalışan biri olmak istiyorsanız burada size fırsat tanıyorlar, bu kesin.”

Yüksek teknoloji ürünleri üreticisi Smits, aynı zamanda çalışanlarına yatırım yapmayı seçen bir kurum. Şirkette, işyerine yeni katılan gençlere eğitim vermekle sorumlu 2 çalışan bulunuyor. Şirketin mesleki eğitimine katılan öğrencilerden Ane Rodriguez, bu öğrenci grubunun çalışanlardan ayrı tutulmadığına değiniyor: “Öğrenciyiz. Ama bize burada çalışanlardan biriymişiz gibi davranıyorlar. Çalışma saatlerimiz belli. Kendi makinelerimiz var; parçalarını biz yapıyoruz. Diğer çalışanlardan tek farkımız, arkamızda bize yeni şeyler öğreten birinin olması.”

Hollanda menşeli şirket mesleki eğitimde uzman kurumlarla işbirliği içinde öğrencilerin düzgün bir eğitim almalarını hedefliyor. Genel müdürleri Michael Cmits, şirketlerin eğitimde aktif rol oynamaları gerektiğini savunuyor: “Eğer şirketler özellikle öğrenci arıyorsa onları işyerlerinin güvenilirliği konusunda etkilemeli, düzgün ve ilginç bir çalışma ortamları olduğunu duyurmalılar. Şirketlerin bu bilince varmasını sağlamalıyız. Bence bu tüm endüstrinin lehine.”

Smits, bölgede mesleki eğitim alanında 20 okulu kapsayan ROC adlı eğitim merkeziyle birlikte çalışıyor. Merkezin uluslararası projeleri düzenleyen bir birimi de mevcut. Öğrenciler burada elektronik, mekanik, bilgisayar ve yazılım teknolojisi alanlarının bir bileşimi olan mekatronik eğitimi alarak yeni makineler icat edebiliyor.

Merkez, uluslararası projelerini Leonardo da Vinci Değişim Programı üzerinden organize ediyor. Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Leonardo da Vinci Programı, Türkiye’yi de kapsayacak şekilde, Avrupa ülkelerinde mesleki eğitim alanında öğrenci değişimini teşvik ediyor. ROC’nin uzmanlarından biri olan Tinus van de Pas, gençlerin bu eğitimdeki kazanımlarına karşılık bölgenin de gençlerden beslendiğine vurgu yapıyor: “Avrupa genelinde öğrencilerin çoğunun oldukça yetenekli olduğunun farkına vardık. Donanımlılar ve aynı şekilde önemli olan bir şey şu ki kültürlerini de buraya taşıyorlar. Eindhoven tasarımı gelişmiş bir sanayi şehri ve Avrupa’da insanların takım çalışması yürütmeleri çok iyi bir şey. Birlikte birtakım yenilikler üzerine kafa yormaları çok olumlu.”

Eindhoven’da yer alan şirketlerin birçoğu keşif ve üretimlerini bölge içinde gerçekleştiriyor. Bu nedenle bölgede, deyim yerindeyse “genç beyinlere” rağbet edildiğinden söz ediliyor. Hükümet, şirketler ve eğitim kurumları arasında bir köprü görevi gören Brainport isimli kurumun misyonu ise bu genç beyinleri bölgeye çekmek. Brainport’un müşteri temsilcisi Marc Jacobs, sektörde özellikle teknisyenlere ihtiyaç duyulduğuna değiniyor: “Her seviyeden teknisyenle ilgileniyoruz. Dünyanın başka yerlerinde de teknisyenlere rağbet var. Aslında hepimiz benzer yetenekler arayışındayız. Bu da durumu biraz zorlaştırıyor.”

Alman Der Spiegel Dergisi’nde yayınlanan bir makaleye göre, geçmişte sanayi alanında göçmen işçilerden büyük Betgaranti ölçüde faydalanan Almanya’nın güneyindeki bazı sanayi bölgeleri, diğer ülkelerden işçileri artık kendine çekmeyi başaramıyor. Bu durumda sosyal yaşamın kısır oluşunun payı büyük. İnigo Novoa’ya göre, Eindhoven’ı çekici kılan bir yanı ise görünüşe göre hareketli bir kültürel yaşam sunması: “Kültürel yaşam çok hareketli. Her hafta sonu festivaller, konserler var. Her zaman yapacak bir şeyler bulabiliyoruz.”