Vakıf Üniversiteleri 5 yılda 3 milyon tl zarar etti

Vakıf Üniversiteleri Birliği Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu, merkezi yerleştirmenin üniversiteleri 5 yılda 3 milyar lira zarara uğrattığını söyledi. Son 5 yılda 335 bin öğrencinin kontenjana rağmen yerleştirilmediğini belirten Sarıcaoğlu, yerleştirme görevinin ÖSYM’den alınıp üniversitelerin kendilerine verilmesi gerektiğini belirtti.

Sarıcaoğlu, “Bu yıl da yine 100 binden fazla öğrenci, üniversitelerde kontenjan olmasına rağmen açıkta kaldı. Üniversiteye girişte baraj olarak belirlenen 180 puanın üzerinde bu puan alan yüz binlerce aday varken hem devlet hem de vakıf üniversiteleri boş kaldı” diye konuştu.

ÖSYM’nin hem seçme hem de yerleştirmeyi yapmaya devam etmesi halinde bu durumun değişmeyeceğini söyleyen Sarıcaoğlu, her yıl on binlerce üniversite adayının hazırlık döneminde sarf ettiği işgücü ve zaman, ailelerin yaptığı eğitim harcamaları bir yana kontenjanların boş kalmasından dolayı ekonomide her yıl büyük bir kayıp yaşadığına dikkati çekti.

BOŞA HARCANAN PARA

ºSon beş yılda devlet üniversitelerinde 237 bin 560, vakıf üniversitelerinde 97 bin 9 olmak üzere toplam 334 bin 569 kontenjanın dolmadığını dile getiren Rıfat Sarıcaoğlu; bu boş kontenjanların ekonomiye 3 milyar liraya yakın bir toplamın boşa harcandığını vurguladı.

Bir üniversite öğrencisinin devlet üniversitelerinde ortalama 7 bin lira, vakıf üniversitelerinde ise 12 bin liraya yakın maliyeti olduğunun altını çizen Sarıcaoğlu, ÖSYM’nin üniversiteye gidecek öğrencileri seçme görevini sürdürebileceğini ama boş kontenjanların önüne geçilebilmesi için yerleştirme görevinin ÖSYM’den alınıp üniversitelerin kendilerine verilmesi gerektiğini belirtti

ÜNİVERSİTE AÇMAYA DEVAM

Milli Eğitim Bakanı Ömer Ultrabet Dinçer, dün Kırıkkale Üniversitesi’nin Akademik Yılı açılış törenine katıldı. Dinçer buradaki konuşmasında, Türkiye’de açılan üniversite sayılarının eleştirilmesin yanıt verdi. Dinçer, şunları söyledi: “Orta öğretimde okulların çağ nüfusuna göre okullaşma oranları yüzde 88 idi. 2009’da bir çok ülke bunun üzerine program geliştirmeye başladı. Daha önemlisi, yine pek çok ülke 2010 yılında AB’de  dahil olmak üzere yeni stratejik hedefler ortaya koyarken, mesela Japonya yeni stratejik hedefleri doğrultusunda çağ nüfusunu yüzde 100’ünü üniversiteli yapmayı hedeflemişlerdir. Biz üniversite açmaya devam edeceğiz. Ve toplam arz ve talebi karşılayacak şekilde sağlamaya devam edeceğiz.”