“Gençlerimiz ve geleceğimizin yarınları açısından...” başlığıyla yayımlanan açıklamada, 4 yıllık bölümlerde yapılan kontenjan artışına dikkat çekildi. 2011’de 762 bin kişinin 4 yıllık bölümlerden tercih yapma hakkı kazandığı, 2012’de kontenjan artışlarına rağmen bu sayının 426 binde kaldığı belirtildi. “Üniversiteye giriş barajlarının hafifletilmesi, hatta kaldırılması” çağrısında bulunulan açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“2012 Lisans Yerleştirme Sınavı sonucunda 2011 yılına göre 4 yıllık bölümlerde kontenjan bakımından yüzde 23’lük artış olmuştur. 2012’de toplam 4 yıllık kontenjan sayısı 547 bine yükselmiştir.
Ancak, 2011’de 762 bin kişi 4 yıllık bölümlerden tercih yapmaya hak kazanmış iken, 2012’de kontenjan artışlarına rağmen tercih yapacak kişi sayısı 426 binde kalmıştır.
Daha açık ifade etmek gerekirse 2011 yılına göre 2012’de takriben 400 bin öğrenci açıkta kalacaktır.
Üniversiteler boş sıralara eğitim verecek
Bugünlerde oluşan kısır tartışmalarda; ÖSYM puanlamada hata yapıp yapmadığı yerine, bunca devlet Sekabet ve vakıf üniversitesinin boş sıralara eğitim verecek olması gerçeğini gündeme getirmelidir. Çünkü aslında LYS sınavı bir puanlama sınavından çok bir sıralama sınavıdır. Yükseköğrenimi yönetenler bu gerçeği unutmaktadır.
Ortak amacımız, gençlerimizi üniversiteye alıp, nitelikli bilgiyle donatıp, topluma kazandırmak; bu vesile ile de ülkemizin gelişimine katkıda bulunmaktır. Üniversiteye giriş barajlarının hafifletilmesi, hatta kaldırılması nitelikli insan sayısında da artışı getirecekken tersine uygulama ülkemizin gelişmesine de engel teşkil edecektir.
Çağrımıza karşılık verilmez ise hem gençlerimizin en az bir yılı daha heba edilecek, insan gücü ve ekonomik değerler azalacak, hem de vakıf ve devlet üniversitelerinde yüz binlerce boş kontenjan ortaya çıkacak ve tüm bunlar ülke yükseköğrenimine telafisi olmayan zararlar verecektir.
Önümüzdeki dönemde de hem sistemden hem de diğer dışsal etkenlerden doğabilecek sorunlara karşı karar verici mekanizmaların acilen gerekeni yaparak sorunların üstesinden gelmesini umud ve arz ederiz.”