Berlin Okuma ve Dil Haftası, ‘insanlar kitap okumuyorsa, kitabı biz onlara götürelim’ düşüncesi ile düzenleniyor. Yazarlarla kitap okuyan ve okumayan Berlinlileri, masallarla çocukları buluşturan etkinlerin düzenlenmesi fikri, sosyal alanda göçmenlere yönelik çalışmalar yapan Neukölln Hareketi adlı derneğin Başkanı Kâzım Erdoğan’a ait. 2006-2010 yılları arasında Berlin’in Neukölln İlçesi’nde üç kere Okuma ve Dil Haftası düzenleyen Erdoğan’ın girişimi sayesinde, bu etkinlikler ilk Venüsbet kez Berlin çapında düzenleniyor. Hafta, eski Cumhurbaşkanı Johannes Rau'nun eşi Christina Rau'nun himayesinde gerçekleşiyor.betwinner bonuslar pek çok alanda casino ile de birlikte sunulur.
Kâzım Erdoğan
Hedef iletişimi artırmak
Kâzım Erdoğan, Berlin Okuma ve Dil Haftası ile hedeflerinin farklı kültürlerden gelen insanlar arasında iletişimin artırılması olduğunu söylüyor. “Bu haftanın amacı Berlin’de yaşayan üç buçuk milyon insanı birbirine yaklaştırmak, iletişim kurmak, okumayı, dili, lisanı sevdirmek insanlara; var olan önyargıları azaltmak, dillerin, kültürlerin, insanların hepsinin bir hazine olduğunu ve bu hazineyi insanların içlerinden çıkartarak sergilemek.”
Hafta boyunca Berlin’in farklı semtlerinde bin dört yüz civarında etkinlik düzenleniyor. Bu etkinlikler kapsamında yazarlar yazdıkları, siyasetçiler seçtikleri kitaplardan bölümler okuyacak, ayrıca panel, konser ve tiyatro gösterileri düzenlenecek.
Erdoğan, programı belirlerken Berlinlilerden gelen neredeyse bütün önerilere açık olduklarını dile getiriyor: “Sadece ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve aşırı köktendinciliğin, hangi din olursa olsun, olmadığı bütün fikir ve önerileri programımıza almaya çalıştık. Çünkü bu gerçekten yukarıdan aşağı olan bir Okuma ve Dil Haftası değil, aşağıdan yukarıya… Halkın kendisinin hazırlayıp, yukarıya getirdiği bir dil haftası olduğu için buna çok dikkat ettik.”
Çocuklara masallar
Berlin’deki otomobil galerilerinden müzelere, gözlükçülerden okullara kadar birbirinden farklı mekânlar Okuma ve Dil Haftası’na ev sahipliği yapıyor.
“Kitap sadece kütüphanelerde okunmaz” diyen Erdoğan, özellikle çocuk ve gençlere okuma alışkanlığı kazandırmak istediklerini söylüyor. Bu nedenle de programda çocuk ve gençlere yönelik etkinliklere ağırlık veriliyor. “Çocuklar ve gençler zaten bizim geleceğimiz olduğu için, toplam 200 okulda ve 130 yuvada çocuklar için masallar var, okumalar var, hikâyeler var… Çocukların örnek alabilecekleri genç yazarlar okullara gidiyorlar, kitaplarından okuyorlar, nasıl yazar, çizer olduklarını anlatıyorlar.”
Türk kökenli yazarlardan Türkçe kitaplar
Tamamı ücretsiz olan etkinler, çocuk ve gençlerin yanı sıra yetişkinlere de hitap ediyor. Hafta boyunca Hatice Akyün, Melda Akbaş, Pınar Selek gibi Türk kökenli yazarlar da, kitaplarından bölümler okuyacaklar. Berlinli yazar Deniz Utlu da haftaya katılan yazarlar arasında. Utlu, “Konuşmak” adlı öyküsünü Türkçe ve Almanca olarak bir huzurevinde okuyacak.
Haftanın başka bir özelliği de etkinliklerin farklı dillerde düzenlenmesi. Utlu, Berlin Okuma ve Dil Haftası’nda farklı dillere yer verilmesinin önemine dikkat çekiyor. “Hep Almanca okumak lâzım, Almanca, Almanca, Almanca diye bir ortam var şu an Almanya’da. Bence yani Türkçe de aynı şekilde önemli. Türkçe’nin de Almanya’da önemli bir yeri olması lâzım. Yabancıların ne yazık ki konuştuğu dil değil, çoğul toplumun ne yazık ki hâlâ öğrenemediği bir dil olarak da anlaşılabilir yani.”