Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül'ün himayesinde gerçekleştirilen, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Türkiye Beyazay Derneği'nin paydaş olarak yer aldığı ''Eğitim Her Engeli Aşar'' kampanyasının üçüncü ve son yıl toplantısı, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda yapıldı.
Toplantıya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, Milli Eğitim Bakanı Ömer Bakan Dinçer, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ve eşi Selma Yazıcı, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın eşi Zeynep Babacan, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın eşi Beyhan Bağış, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eşi Gül Mutlu da katıldı.
Toplantıda konuşan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, sloganıyla umutları tazeleyen ''Eğitim Her Engeli Aşar'' projesinin önemli tecrübeler sağlayan ve sonuçlarıyla önemli katkılar getiren bir proje olduğunu belirterek, ''Bu tecrübelerden hareketle, özel eğitim yönetmeliğimizi de bugünlerde değiştirerek, önümüzdeki günlerde çok daha etkin hizmetler sunabileceğimiz ikinci mevzuat düzenlemesi de yapmak üzereyiz'' dedi.
Bakan Dinçer, Türkiye için engellilik alanındaki dönüm noktalarından birinin 2005 yılında Özürlüler Kanunu'nun çıkması olduğunu, bu kanunla ülkedeki engelli bireylerin AB ülkelerindeki haklara ve eğitim imkanlarına kavuştuğunu anlattı. Sürecin en önemli aşamasının, bu düzenlemelerin hayata geçirilmesi olduğunu ifade eden Bakan Dinçer, 7 yıl gibi kısa sürede bakım hizmetlerinden rehabilitasyona, eğitimden istihdama her alanda önemli mesafeler katedildiğini söyledi. Yapılan farkındalık çalışmalarıyla toplumun engellilere ilişkin algısında da önemli değişiklikler olduğunu vurgulayan Bakan Dinçer, bu alandaki sorunların çözülmesi ve problemlerin ortadan kaldırılması için yapılması gereken daha çok iş olduğunu kaydetti.
Bakan Dinçer, toplumu engellilerin sorunları kadar hakları hakkında da duyarlı hale getirmek, söz konusu hakların kullanılması için elverişli ortamı hazırlamak ve bu hakların takibini yapmak için herkese çok büyük iş düştüğünü ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Engelli bireylerin gerek aile içinde gerekse toplumsal hayatta karşılaştıkları sorunlar çok daha çeşitli ve ağır. Bu sorunların önemli bir kısmı da bilinçli veya bilinçsiz bir sürü engellilere dönük ayrımcı tutumlardan kaynaklanmaktadır. Bu alanda elimizdeki en büyük araçlardan biri eğitimse diğeri ise bu hususta yapacağımız, çok taraflı işbirlikleri olacaktır. Hükümetin ve bakanlığın gündeminde her zaman kız çocuklarının okullaşması ve engelli çocuklarımızın nitelikli eğitime erişimleri önceliğini korumuştur. Bu konuda yapılan çalışmalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla yürüttüğümüz projeler, bizlere önemli bir bilgi, birikim yanında çok önemi tecrübeler de kazandırmıştır. Bu tecrübelerden hareketle özel eğitim yönetmeliğimizi de bugünlerde değiştirerek, önümüzdeki günlerde çok daha etkin hizmetler sunabileceğimiz ikinci mevzuat düzenlemesi de yapmak üzereyiz.''
''Proje önemli tecrübeler sağladı''
Bakan Dinçer, sloganıyla umutları tazeleyen ''Eğitim Her Engeli Aşar'' projesinin de önemli tecrübeler sağlayan ve sonuçlarıyla önemli katkılar getiren bir proje olduğunu belirterek, ''Kaynaştırma yoluyla eğitim, zorunlu öğrenim çağının dışına çıkmış engelli bireylerin okuma, yazma öğrenmesi, özel eğitim alanında toplumun bilinçlendirilmesi gibi birçok hedefe önemli katkılar sağlayan bu projeye emeği geçenleri kutluyorum'' dedi. Bakan Dinçer, engellilerin sorunlarını kendi sorunları gibi benimseyen, bunların çözümü yolunda çalışmayı sadece bir görev değil, insanlık borcu olarak kabul edenlerin varlığının herkes için maddi kaynaklardan çok daha önemli ve değerli olduğunu vurgulayarak, ''Bizlere büyük güç veren bu desteğin her ne kadar proje bitmiş olsa da bundan sonraki eğitim süreçlerinde artarak sürmesi en büyük arzumuzdur'' diye konuştu.
Engellilere özel sınav
Toplantıda konuşan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, engellilerin yaşam standardını yükseltmeye, çalıştıklarını belirterek, doğuştan gelen yaşam, eğitim ve sağlık hakkını asla bir lütuf ve imtiyaz olarak görmediklerini söyledi. Herkes eşit davranmaya çalıştıklarını ifade eden Bakan Şahin, şöyle konuştu: ''Sayın Başbakanımızın talimatıyla başta hukuk devrimini yaptık. Şimdi önümüzde sivil anayasamız var. Bunu da birlikte başaracağız. Esas olan şey zihinsel engeli aşmayı başarmaktır. En büyük sorunun elde, gözde değil, gönüllerde kalplerde olduğunu gördük. Merhameti silinmiş kalplerin en büyük sorun olduğunu gördük. Birbirimizi dinlemeye, engelli engelsiz birbirimizi anlamaya başladık. Empati yapmaya başladık. En büyük zihinsel devrim buydu. Özürlü rehabilitasyonunda önemli bir gelişme sağladık. Şu anda 250 bin kardeşimiz engelli rehabilitasyon merkezlerinden faydalanmaya başladı. Engellisini kalkınma projesi içine koymayan bir toplum medeni olamaz gelişemez' dedik.''
Bakan Şahin, gelecek pazar öğrencileri önemli bir sınav beklediğini hatırlatarak, ''60 bin kardeşimiz sınava girecek. Sınavda yepyeni bir yapıyı hep birlikte başardık. Aynı zamanda içinde engelli kardeşlerimizi sınava koyduğumuz zaman Truvabet bir haksızlık olduğunu düşündük. Herkesin kendi kategorisinde sınav olması gerektiğine inandık. Şimdi 60 bin kardeşimizin daha iyi şartlarda sınava gelmesi için çalışıyoruz. Bunu başarırsak dünyaya örnek olacağız. Engellisini ayrı sınava tabi tutan, sınavdan sonra onun iş bulmasını sağlayacak, hem toplumun hem engellinin kazanacağı bir modeli oluşturmayı başaracağız''diye konuştu. Görmeyenin gözü, eli tutmayanın eli olacaklarını anlatan Bakan Şahin, tüm engelleri aşmak için güç birliği yapacaklarını belirterek, ''Son 10 yılda çok önemli bir değişim yaptık bunu biz değil uluslararası kuruluşlar söylüyor. 10 kat bütçemizi artırdık. Gücümüzü birleştirip, her engeli aşacağımıza inanıyorum'' dedi.
''Eğitim gören engelli sayısında yüzde 144 oranında bir artış sağlandı''
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, ''Eğitim Her Engeli Aşar'' projesinin Türkiye'de eğitim gören engelli sayısını yüzde 30 oranında artırmayı hedeflediğini belirterek, ''Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki, yaptığımız çalışmalarla üç yılın sonunda ülkemizde eğitim gören engelli sayısında yüzde 144 oranında bir artış sağlanmış; 2009 yılında 150 bin olan okuyan engelli sayısı bugün 370 binlere ulaşmıştır. Büyük bir heyecanla başladığımız, inanç ve kararlılıkla yürüttüğümüz projeyle yakalanan başarı önemli, ancak yeterli değil elbette'' dedi.
Gül, baharın gelişiyle şenlenen, binbir renge bürünen doğanın, ruhlarda yaşama sevinci estirdiği bu güzel günlerde, her mevsimin, ama en çok da baharın, erguvanların şehri olan güzeller güzeli İstanbul'da bir araya gelmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Çocukların ve bütün milletin Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlayan Hayrünnisa Gül, ''Başta değerli sanatçılarımız olmak üzere bugün burada çocuklarımıza ve bizlere bayram neşesini, coşkusunu bir kez daha yaşatan, bu şenlik ortamını hazırlayan herkese teşekkür ediyorum'' dedi.
''Başlamak bir işi bitirmenin yarısıdır'' sözünü hatırlatan Hayrünnisa Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Gerçekten bütün başlangıçlar güzeldir, heyecanlıdır, umut doludur. Hedefler belirlenir, bütün enerji o işe verilir. Ancak işi takipte, sonuca ulaştırmada çoğu zaman başlangıçtaki performans sergilenemeyebilir. Her başlangıç güzeldir ama daha güzel olan başladığınız işi bitirmek ve hedefinize ulaşmaktır. Ne mutlu bize ki, bu projeyle bütün bu güzellikleri bir arada yaşadık. Bugün burada, başladığımız işi bitirmenin, üstelik hedefimizin de üstünde bitirmenin haklı gurur ve mutluluğunu sizlerle paylaşıyoruz.''
''Eğitim doğuştan gelen bir haktır''
Hayrünnisa Gül, insanlığın binlerce yıllık birikiminin en önemli kazanımlarından biri olan ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ile güvence altına alınan eğitim hakkının, hiçbir fark ve ayrım gözetmeksizin herkesin doğuştan gelen hakkı olduğunu vurguladı. Bundan hareketle yapılan yasal düzenlemelerle, Türkiye'de son yıllarda engellilerin eğitim hakları konusunda kayda değer bir gelişme sağlandığını belirten Gül, devlet tarafından engelli vatandaşların yararlanması için sunulan imkanların kurumsallaştırıldığını ve yeniden yapılandırılan sosyal güvenlik sistemi içinde, engelliler için özel kaynaklar oluşturulduğunu anlattı. Hukuki zeminde sağlanan bu gelişmelerin günlük hayata aktarılması için devletin yanında sivil topluma da büyük görev düştüğünü kaydeden Gül, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Eğitim Her Engeli Aşar kampanyasının hayata geçirilmesinin arkasındaki neden de bu zaten. Devlet ve sivil toplumun işbirliğiyle bir sinerji oluşturmak. Engellilerin eğitim görebileceği ve sosyal hayatın her alanında başarılı olabileceği konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlayan bu projeyle pek çok başarılı çalışmaya imza atıldı. Projenin başlatıldığı Nisan 2009 tarihinden bu yana ülkemizin dört bir yanında yapılan bilgilendirme toplantıları ile engellilerimizin eğitimi konusunda toplumsal duyarlılığımız artırıldı. 81 ilimizde engelliler için adeta bir eğitim seferberliği başlatıldı. Engelli çocuğu olan 63 binden fazla aile ziyaret edildi. Ailelere, devletimizin engellilere sağladığı eğitim hizmetleri anlatıldı. Bu ziyaretlerin projemizin başarısında büyük payı olduğunu düşünüyorum ve başta valilerimiz olmak üzere bu işe sahip çıkan, emek veren herkese teşekkür ve takdirlerimi ifade etmek istiyorum.''
Hayrünnisa Gül, 3 yıl önce Çankaya Köşkü'nde ''Eğitim Her Engeli Aşar'' projesinin tanıtım toplantısını yaparken ''Türkiye'de 8,5 milyon engelli insanımız var. Bu demektir ki, bugün burada toplanmamız için 8,5 milyon nedenimiz var'' dediklerini hatırlatarak, şöyle konuştu: ''O günkü hedefimiz ülkemizde eğitim gören engelli sayısını yüzde 30 oranında artırmaktı. Büyük bir memnuniyetle ifade etmek isterim ki yaptığımız çalışmalarla üç yılın sonunda ülkemizde eğitim gören engelli sayısında yüzde 144 oranında bir artış sağlanmış; 2009 yılında 150 bin olan okuyan engelli sayısı bugün 370 binlere ulaşmıştır. Büyük bir heyecanla başladığımız, inanç ve kararlılıkla yürüttüğümüz 'Eğitim Her Engeli Aşar' projesi ile yakalanan başarı önemli, ancak yeterli değil elbette. Bütün engellilerimizi eğitim sistemine dahil etmek ve kendi ayakları üzerinde durabilen bireyler olarak topluma kazandırmak amacıyla çalışmalarımız hız kesmeden devam edecek. Bu proje bize gösterdi ki, engelli çocuğunu korumak adına dört duvar arasına hapseden pek çok aile aslında çocuklarının eğitimi konusunda son derece duyarlı ve kendilerine sunulan imkanlardan yararlanmak için çok istekli. Yeter ki onlara ve topluma, asıl engelin bedende değil zihinlerde olduğunu; eğitim imkanı verildiği takdirde engelli insanlarımızın çok büyük başarılara imza attığını ve içinde yaşadığı topluma katkı sağladığını doğru şekilde, doğru örneklerle anlatalım. Bu doğru örneklerden biri de projemizin mimarı Lokman Ayva. O bütün engelliler için rol model aslında. Bu ülkeye çok büyük hizmetleri oldu. Bu hizmetlerinin devam etmesi dileğiyle Lokman Bey'e bir kez daha teşekkür ediyorum.''
Projede emeği geçenlere teşekkür eden Hayrünnisa Gül, ''Son olarak da, sesimizi duyan, çağrımıza cevap veren, çocuklarını dört duvar arasından çıkarıp hayata kazandıran, böylece hem kendilerine hem de ülkemize büyük değer katan ailelere teşekkür ediyor ve onlara bir kez daha seslenmek istiyorum: Unutmayın tek engel eğitimsizlik, unutmayalım, eğitim her engeli aşar'' dedi.
Toplantıya, il temsilcileri, duyarlılık göstererek çocuklarını okula gönderen aileler, kampanyaya destek veren ve aralarında Necati Şaşmaz, Derya Baykal, Petek Dinçöz ve Tan Sağtürk'ün de bulunduğu sanatçılar, yazar ve sporcu ile eğitim hayatıyla buluşan engelli öğrencilerin de aralarında yer aldığı yaklaşık 2 bin davetli katıldı.